16 Şubat 2011 Çarşamba

TEK KULLANIMLIK

(Babadan kızına)
Mola yerlerinde rastlıyorum bu ara, tuvaletlerde tek kullanımlık diş fırçası, macunu, tek kullanımlık bilumum malzemeler, hepsi bir madeni paraya makineler tarafından sunuluyor. Her şey güzel de be kızım hayat tek kullanımlık bir hale geldi sanki. Tek kullanımlık havlu, tek kullanımlık mendil, tek kullanımlık arkadaş, tek kullanımlık sevgili… Oysa eskiden bizim bez mendillerimiz vardı her derde deva, güneşten korurdu, terimizi silerdik, yaramızı bağlardık. Havlularımızı işlerdi kadınlarımız, bir kullanımda çöpe atılmayan havlular. Şimdi hiç bir şeyi sahiplenmiyorsunuz kızım, hiç bir şey size ait değil ya da siz hiçbir şeye ait değilsiniz. Her şeye fazlasıyla sahipsiniz ama aslında hiçbir şeye sahip değilsiniz. Kapitalizmin size dayattığı şey fabrika ile çöplük arasında aracılık hizmeti vermektir. Bak şimdi bayram da geliyor. Hiçbir heyecanınız yok lakin her giyeceğin türlü türlüsü var. Oysa bizim eşyalarımızla bağımız olurdu. Aldığımız yeni kıyafetleri sabah gözümüzü açınca görebileceğimiz bir yere koyar onunla sevgi bağı kurardık. Ah kızım her şeyiniz var ama hiçbir şeyiniz mutluluk vermiyor size. Oysa biz bir çift ayakkabının heyecanını bir sene yaşardık. Şimdi model model, rengarenk ayakkabılarınız var ama size ait değil sanki, demode diyorsunuz çoğuna, aşağılıyorsunuz daha bir mevsim bile geçmeden.. Sizin hiç bir şeyiniz yok ki kızım sahip olduklarınızla yok hiçbir bağınız. Bütün ilişkileriniz yüzeysel. Derinlikten korkuyorsunuz kızım, korkularınızdan kaçıyorsunuz..
Gözle gönül arasındaki mesafe tek kullanım uzaklığında, dedim ya madeni bir paraya her şey avucunuzun altında. Doya doya yaşamak bu değil kızım, olsa olsa doymadan eksik yaşamaktır bu. Haa öğütlerimi de yaz bir kenara, tek kullanımlık olmasın arada bir hatırla.. Bizim kırk yılda yaşadıklarımızı siz kırk günde tüketiyorsunuz a kızım anlamadan, doyamadan, hissetmeden, içselleştirmeden. Tükettikçe tükeniyorsunuz. Eşyalarınızla anılarınız yok, yok oğlu yok. Her şeyiniz var zannediyorsunuz, şekil şemal güzel, görüntü malum, olmadı estetik yaptırırsınız. Ya ruh estetisyeniniz var mı a kızım?. Ya özünüzü güzelleştirecek şeyler satabilir mi tüketim pompacıları. Kendinizi bile aramıyorsunuz a kızım, size dayatılanı siz zannediyorsunuz.
Öznesi yok duygularınızın, yüklemi yok. ‘Sevmek’ten bahsediyorsunuz mesela ama ‘seni seviyorum’ demiyorsunuz. Zaman ne özne bıraktı size ne de yüklemlenmek geliyor içinizden. Ağırlığını taşıyamıyorsunuz yüklenmenin. Bir kere kullanıp atalım istiyorsunuz her şeyi.. Diyeceksin ki belki, hayat da tek kullanımlık değil mi? Zamanı geldiğinde bir çöplüğe gitmese dahi toprak altında çürümeyecek mi?  Tek kullanımlık olup olmamak senin elinde be kızım, unutulup gitmek ya da tek kullanımda bitmeyen bir iz bırakmak..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder